İSTANBUL ( ) TÜKETİCİ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ'NE

DAVACI: …………………….
VEKİLİ :…………………….
DAVALI: …………………….. (T.C Kimlik No……………………..)
KONUSU: ……………. Tüketici Hakem Heyeti'nin ………….. tarih, ……….. sayı nolu kararının iptali ile davalıya ödenen 1.000,00 TL'nin iadesi talebidir.
AÇIKLAMALAR:
1-Davalı taraf, Müvekkil Bankanın ……………… Şubesinden kredi kullandığını, dosya masrafı adı altında kendisinden 1.000 TL kesinti yapıldığını, yapılan kesintinin yasal olmadığını ve kesintinin kendisine iadesini talep etmiş, ……………. Tüketici Hakem Heyeti, ………….. tarih, ……………. sayı nolu kararı ile 1.000 TL dosya masrafının yasal faizi ile iadesi yönünde karar vermiştir. İş bu karar, …………… tarihinde müvekkil banka tarafından tebliğ alınmış olup…………… tarihli ekli dekont ile davalıya ödeme yapılmıştır. Yasal süresi içerisinde ilgili karara itiraz ediyoruz. Şöyle ki;

2-Bankalar, Türk Ticaret Kanunu ile Bankacılık Kanunu hükümleri çerçevesinde hizmet veren kuruluşlar olup, Türk Ticaret Kanunu'nun 22.Maddesini; " tacir olan veya olmayan bir kimseye ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret isteyebilir." hükmü uyarınca, bankaların tacir niteliğini haiz olmaları itibarı ile, tüm bankacılık hizmet ve işlemleri için ücret ve masraf tahakkuk ettirmek suretiyle hizmet vermeleri yasalara uygundur.
3- Nitekim, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun " Faiz oranları ile diğer menfaatleri" başlıklı 144. Maddesinde; " Bakanlar Kurulu, bankalara ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kar ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dahil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar yada oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini merkez bankasına devredebilir." hükmü yer almaktadır.
4- Bakanlar Kurulu'nun, yasanın kendisine tanıdığı bu yetkisini, 22 Kasım 2006 tarihi ve 26354 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 16 Ekim 2006 tarih ve 2006/11188 Sayılı kararı ile,Merkez Bankası'na devrettiği ve kararın "diğer menfaatleri" başlıklı 4. Maddesi ile de ; Bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerinin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar yada oranları ve bunların kısmen veya tamamen serbest bıurakılmasını, T.C Merkez Bankası tarafından yayımlanacak tebliğlerle düzenlenmesi öngörülmüştür.
5- T.C Merkez Bankası tarafından Resmi Gazete'nin 09 Aralık 2006 tarihi ve 26371 sayılı nüshasında yayımlanan "Mevduat ve kredi faiz oranları ve katılma hespaları kar ve zarara katılma oranları ile kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler" başlıklı 4. Maddesinde ise, bankalar tarafından reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirtilmesi kararlaştırılmıştır.
6- Bu hükümlerden hareketle, bankalar, verdikleri hizmetler karşılığında, müşterilerinden faiz dışında aldıkları ücretin, komisyonu ve masrafları nitelik ve azami sınırlarını serbestçe belirlemekte olup, krediye ilişkin büyün giderler müşterilere, kredinin kullandırılmasından önce belirtilmekte, müşteri ile banka arasında akdedilen sözleşmede açık olarak hükme bağlanmaktadır. Müvekkil bankaca da, bu çerçevede, sektördeki tüm diğer bankalar gibi müşterilerine verdiği hizmetler karşılığında operasyon maliyetleri ve piyasa koşulları da dikkate alınarak fiyatlama yapılmaktadır. Bu çerçevede, dava konusu kredi komisyon ve masraflarının tahsili, hukuka uygundur.
7- Nitekim, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince tesis edilen 07.02.2011 tarih, 2010/3958 E. Ve 2011/1717 K. Sayılı kararda:
"...Sözleşme özgürlüğü yasalarca güvence altına alınmış olup, bu özgürlüğün ancak kamu yararı ile sınırlandırılabileceği kabul edilmiştir. Kural olarak herkes dilediği sözleşmeyi yapmakta serbest olduğu gibi, istemediği bir sözleşmeyi sürdürmek zorunda da değildir.
Bunun istisnası "iltihaki sözleşmeler" olarak adlandırılan, kamu hizmeti görmekte olan
(Elektirik, su işlemleri gibi) kamu idari ve müesseseleri ile bunlardan hizmet alan şahıslar arasında kurulan sözleşmelerdir. Bu tür sözleşmelerde kamu idare ve müsesseseleri, kar amacından ziyade kamu hizmet görmekle yükümlü olduklarından, talep eden her şahısla sözleşme yapma zorunlulukları vardır.
Bankalar bunun aksine kar amacı ile kurulan müesseselerdir. Bu yüzden gördükleri hizmetin karşılığını da isteyebilirler. Ayrıca çok sayıca banka bulunduğuna göre de, davacı kendi yükümlülüklerini yerine getirmek kaydı ile dilediği bankadan kredi kartı kullanma imkanına sahiptir. Bu durum davacı ile davalı banka arasında sözleşmenin iltihaki bir sözleşme olmadığının kabulü gerekir. Bankalar, gördükleri hizmetin uygun bir karşılığını isteme hakkına sahiptirler. Kredi kartı hizmetinin banka için riski bulunduğu gibi, bir maliyeti de bulunmaktadır. Bankanın bu maliyeti kredi kartı kullanıcıların yansıtması doğaldır.
Bankaların 5464 Sayılı Yasa'nın 25. Maddesi gereğince belirledikleri bu ücret kart
kullanıcılarından istediklerinde, bunu ödemeye yanaşmayan kişilerle sözleşme yapmaya
zorlanamayacakları gibi, mevcut sözleşmeleri de bundan sonra sürdürmeye zorlanamazlar.
Taraflar arasında mevcut sözleşme hükümlerine göre davalı bankanın davacıdan üyelik ücreti isteminin kabul edilmemesi nedeni ile sözleşme özgürlüğü çerçevesinde aralarındaki sözleşmeyi feshetme ve kredi kartını kullanıma kapatmasına engel bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir..." denilmek suretiyle, tüketiciler ile bankalar arasındaki sözleşmelerin iltihaki sözleşmeler olmadığı, bu nedenle bankaların gördükleri hizmetin uygun bir karşılığı istemek hakkınsa sahip olduğu ve bunun haksız şart teşkil etmeyeceği hususlarına açıklık getirilmiştir.
8- Yine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince tesis edilen 27.06.2011 tarih, 2011/3576 E. Ve2011/10221 K. Sayılı kararda :
"... Taraflar arasında düzenlenen 10.02.2011 tarihli konut kredisi sözleşmesinin 6.
Maddesinde, "Müşteri iş bu sözleşme hükümleri çerçevesinde kullandırılan kredi dolayısı ile ödenmesi gereken her türlü vergi, resim,harç,sigorta primi, operasyon masrafını... BankAsya'ya ödemekle yükümlü olduğunu kabul ve taahhüt eder" hükmü mevcuttur. Ancak bu ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı banka, sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebilir. Kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispar yükü ise mdavalı bankaya aittir.
Aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın
tüketiciden alınacağına dair hüküm yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri
karşısında, haksız şart olduğunun kabulü gerekir. Öyle olunca, mahkemece davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi yada heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu masrafların neler olduğunun ve miktarının tespiti için bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir..." denilmek suretiyle, bankanın kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları ispat ederek tüketiciden isteyebileceğine hükmedilmiştir.
9- Belirtildiği üzere, Bankalar, kar amacı ile kurulan müesseselerdir. Bankacılık faaliyetinin karlı olarak sürdürülebilmesi, bankaların, temin ettiği kaynaklar, maliyetin daha üstünde bir fiyat ile krediye dönüştürülmelerine bağlıdır. Kredinin müşteriye maliyeti, kredinin faizi, masrafları, komisyonları ve sair ödemelerden oluşur.
10- Kredi olarak kullandırılan paranın bankaya maliyeti ise, mevduatın yanı sıra bankacılık sisteminin diğer fon kaynakları ; repo, kullanılan kredi, bankalar arası parar piyasasında sağlanan kaynaklar ve diğer pasifleri içeren bir havuzun maliyeti anlamına gelmektedir. Munzam karşılık yükümlülüğü, disponilibilite, tasarruf mevduatı sigorta fonu primi, KKDF, BSMV gibi giderlerde bankaların kamusal yükümlülükleridir. Bu sebeple, kullandırılacak krediler, bankaların fonlama maliyeti, kredi türü, özellikleri (masrafları, teminatları, vade tipleri vs.), risk primi, sektördeki rekabet fiyatları, diğer maliyet unsurları ve getiri kalemleri gibi etkenler dikkate alınarak yapılmaktadır.
11- 135411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 67. Maddesinde, bir banka hakkında önlem alınmasını gerektiren haller belirlenmiş ve bunlar arasında (b bendi) gelir ve giderleri arasındaki ilgi ve dengelerin bozulması nedeni ile karlılığın faaliyetleri emin bir şekilde yürütecek yeterlilikte olmaması sayılmış ve bu durumda BDDK'nın bankalar hakkında düzeltici (madde 68) veya iyileştirici (madde 69) önlemler alabileceği öngörülmüştür.
12- Özetle, yerleşik yargı kararları ile de kabul edildiği üzere, bankalar, kamu idarelerinden farklı olarak kar amacıyla kurulan müesseseler olup, faaliyetlerini karlılık prensibi altında yürütmeleri, 5411 sayılı bankacılık kanunu ile zorunlu hale getirilmiş ve aksine davranış yaptırıma bağlanmıştır.
13- Müvekkil banka -sektördeki bütün bankalar gibi- hizmetlerin devamlılığı için kaynaklarını en etkin ve en verimli biçimde kullanmaya çalışmaktadır. Bu çerçevede,müşterilerimize hizmetler karşılığında operasyon maliyeti ve piyasa koşulları dikkate alınarak fiyatlama yapılmakta ve maliyet unsurları kredilere zorunlu olarak (faiz,masraf,komisyon ve sair unsurlar şeklinde) yansıtılmaktadır.
HUKUKİ NEDENLER : 5582 Sayılı Yasa, 4077 Sayılı yasa ve sair yasal mevzuat
DELİLLER : Müvekkil banka defter ve kayıtları, kredi sözleşmeleri, sözleşme öncesi bilgi
formu, geri ödeme planları, dekontlar, hesap hareketleri, hizmet komisyon listeleri, ekspertiz raporu, bilirkişi incelemesi, keşif, sair her türlü yasal delil
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle;
1- …………. Tüketici Hakem Heyeti'nin ………….. tarih, ……… sayı nolu kararının iptali ile davalıya ödenen 1.000 TL'nin istirdatına,
2- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini vekaleten saygılarımla talep ederim.
Davacı Vekili
Av. ………………………